Türkiye'de Obezite Cerrahisi
Kilo verme ameliyatı olarak da bilinen obezite cerrahisi, obeziteyle mücadele eden bireylere uygulanan bir dizi hormonal ameliyatı kapsar. BMI (Vücut Kitle İndeksi) 35 kg/m²'nin üzerinde olan, egzersiz ve diyet programlarına ciddi girişimlerde bulunan ancak başarıya ulaşamayan hastalar için uygun bir tedavi seçeneği olarak hizmet vermektedir. Bu ameliyat özellikle hipertansiyon, bozulmuş glikoz toleransı, diyabet, hiperlipidemi ve daha fazlası dahil olmak üzere obezite ile ilişkili eşlik eden rahatsızlıklardan muzdarip olanlar için faydalıdır. Aşağıda önemli obezite ameliyatlarından bazılarını inceliyoruz.
Tüp mide ameliyatı, gıda alımının kısıtlanması etrafında dönen, kilo vermede oldukça etkili bir yöntemdir. Çoğunlukla laparoskopik olarak gerçekleştirilen bu minimal invaziv prosedür, midenin yaklaşık yüzde 80'inin çıkarılmasını içerir. Sonuç olarak mide tüp benzeri bir şekil veya "kılıf" alır ve yiyecek tutma kapasitesini önemli ölçüde azaltır.
Tüp mide ameliyatı, genellikle yaklaşık 45 dakika süren, en güvenli plastik cerrahi prosedürlerinden biri olarak kabul edilir. Başarılı bir sonuç elde etmek için kaliteli bir hastane ve yetenekli bir cerrah seçmek zorunludur.
Tüp mide ameliyatı sonrası mide balonu, midede herhangi bir değişikliğe gerek kalmadan, minimal yan etkileri ve ümit verici sonuçları nedeniyle en sık yapılan mide ameliyatlarından biridir.
Bilimsel olarak intragastrik balon (IGB) olarak adlandırılan mide balonu, kilo vermeye yardımcı olmak için mideye geçici olarak yerleştirilen şişirilebilir bir tıbbi cihazdır. Diyet ve egzersiz gibi geleneksel yöntemlerin etkisiz kaldığı, cerrahi müdahalenin hastaya istenmediği veya önerilmediği durumlarda etkili bir araç olarak görev yapar.
Gastrik bypass ameliyatı, öncelikle önerilen Vücut Kitle İndeksi (BMI) sınırlarının ötesinde aşırı yağ birikimini gidermek için mide ve sindirim sistemini radikal bir şekilde değiştirmek üzere tasarlanmış karmaşık bir prosedürdür.
Türkçe 
English 
العربية 
Español 
Deutsch